Cross Site Request Forgery (CSRF), bir saldırganın kullanıcıyı, istemediği bir eylemi gerçekleştirmesi için kandırdığı bir siber saldırı türüdür. Genellikle bir web uygulamasında oturum açmış bir kullanıcının kimlik bilgilerini kullanarak, onun adına kötü niyetli işlemler yapmayı hedefler. Bu saldırı türü, internet güvenliğinde ciddi bir tehdit oluşturur ve özellikle finans, sosyal medya ve e-ticaret sitelerinde büyük risklere yol açabilir.
CSRF Nasıl Çalışır?
CSRF saldırılarında, saldırgan genellikle kullanıcının haberi olmadan onun adına yetkili bir işlem gerçekleştirmeyi amaçlar. Bu işlem, kullanıcının daha önceden oturum açtığı bir web sitesindeki açık veya izin verilen bir eylem olabilir. Örneğin:
- Kullanıcı Hedef Web Sitesine Giriş Yapar: Kullanıcı, banka, e-ticaret veya sosyal medya gibi kimlik doğrulaması gerektiren bir web sitesinde oturum açar ve hesabına giriş yapar.
- Saldırganın Hazırladığı Kötü Niyetli Link veya Form: Saldırgan, kullanıcının giriş yaptığı bu site üzerinde bir işlem yapmasını sağlayacak bir link veya form hazırlar. Bu link veya form, e-posta, sosyal medya veya zararlı bir site üzerinden kullanıcının erişimine sunulabilir.
- Kullanıcının Haberi Olmadan İstek Gönderilir: Kullanıcı, bu kötü amaçlı bağlantıya tıkladığında, saldırganın hazırladığı istek sunucuya, kullanıcının oturum bilgileriyle birlikte gider.
- Yetkili İşlem Gerçekleşir: Web sitesi, isteğin kullanıcının oturum bilgileri ile geldiğini düşünerek işlemi onaylar. Böylece saldırgan, kullanıcının kimlik bilgilerini kullanarak kötü niyetli eylemler gerçekleştirmiş olur.
CSRF Saldırılarının Sonuçları
CSRF saldırıları, birçok olumsuz sonuca yol açabilir:
- Para Transferi: Bankacılık uygulamalarında kullanıcının adına yetkisiz para transferleri yapılabilir.
- Hesap Bilgilerinin Güncellenmesi: Sosyal medya hesaplarında kullanıcı bilgileri değiştirilerek kullanıcıya ait hesap ele geçirilebilir.
- Üyeliklerin İptal Edilmesi veya Yetkilerin Kaldırılması: E-ticaret sitelerinde üyelikler iptal edilebilir veya yetkiler düşürülebilir.
CSRF Saldırılarından Korunma Yöntemleri
CSRF saldırılarına karşı alınabilecek önlemler arasında en etkili olanları şunlardır:
- CSRF Token Kullanımı: Her istek için rastgele bir “token” değeri oluşturularak, isteğin sadece yetkili kullanıcı tarafından başlatıldığı doğrulanır. Bu token, form veya URL aracılığıyla sunucuya iletilir ve sunucu tarafından doğrulanır.
- SameSite Cookie Ayarı: Çerezlerde “SameSite” özelliği “Strict” veya “Lax” olarak ayarlanarak, kullanıcı kimlik bilgilerini içeren çerezlerin farklı sitelerden gönderilen isteklerde kullanılmaması sağlanır.
- Kullanıcı Doğrulaması: Özellikle hassas işlemler için kullanıcılardan ek doğrulamalar (örneğin OTP – tek kullanımlık şifre) talep edilebilir.
- Referer Başlık Kontrolü: İsteklerin kaynak başlığında gönderilen referer bilgisi doğrulanarak, isteğin beklenen kaynaktan gelip gelmediği kontrol edilebilir.
CSRF Token Nasıl Çalışır?
CSRF token, her kullanıcının oturumu başlatıldığında sunucu tarafından oluşturulur ve her hassas istek için form veya URL’ye gömülür. Kullanıcı isteği gönderdiğinde, token sunucuya tekrar iletilir. Sunucu, token’ı doğrulayarak isteğin meşru bir kullanıcıdan geldiğini onaylar. Bu, CSRF saldırılarında saldırganın token’ı tahmin edemeyeceği varsayımıyla çalışır, çünkü her oturum için token benzersiz ve rastgeledir.
Sonuç
CSRF saldırıları, web uygulamalarında kritik güvenlik risklerine yol açabilir ve kullanıcı bilgilerini tehlikeye atabilir. Bu yüzden CSRF koruması, güvenlik önlemleri arasında önemli bir yere sahiptir. CSRF token ve SameSite çerez ayarları gibi önlemler, saldırıya karşı güvenli bir web deneyimi sunmak için gereklidir.
CSRF hakkında farkındalık yaratmak ve koruma yöntemlerini uygulamak, kullanıcıların güvenliğini sağlamak ve olası riskleri minimize etmek için hayati önemdedir.